Tarım, Sanayi ve Bilgi Devrimi


Bu Blog Yazısını Paylaş: 

İnsanlık tarihinin en önemli devrimlerinden biri olan Tarım Devrimi, ekonomi biliminin oluşmasında önayak olmuştur. Tarım Devrimi ile küresel ve ekonomik yaşayış biçimi değişmiş; göçebe yaşam tarzını benimseyen kitleler, “toplum” olabilecek yerleşik hayata geçerek nüfuslanmışlardır. Bunun sonucunda tarımsal üretim araçları icat edilmiş ve iktisat biliminin üretim temeli oluşmuştur. Nüfuslanma, medeniyetleri; medeniyetler ise ekonomi anlayışının gelişmesini ve köylü sınıfının inşasını tetiklemiştir.

Dönemin getirdiği şartlarla, Tarım Devrimi’nin etkilerinden biri olan nüfus artışı toplumlarda düzensizlik yaratmıştır. Bu nedenle kabileler ve beylikler, otoriter bir yapının hâkim olduğu bir düzene dönüşmüştür. Bu düzen, burjuva sınıfını yaratmıştır. Tarım zorunlu bir hale gelince ticaret gelişmiştir.

Modern Çağ’da bile toplumların en büyük ekonomik geliri tarım ve sanayi sektöründen sağlanmaktadır. Sanayi Devrimi, modern toplumun yeni bir ekonomik çağa geçiş anahtarıdır. Bu devrimle yeni ekonomik anlayışlar, yeni işçi sınıfı (proletarya) ve buharlı makineler gibi sanayi lokomotifleri ortaya çıkmıştır. İşçi sınıfının temelleri, Tarım Devrimi ile oluşan köylü sınıfına dayanmaktadır. Köylü sınıfından farklı olarak bu işçi sınıfları, büyük işletmelerde birleşerek işçi gruplarını oluşturmuşlardır.

Buna rağmen sanayileşme yarışı içinde burjuva sınıfından olan patronlar büyük kârlar elde etmiş, ancak işçi sınıfı hor görülüp yıpratılmıştır. Sanayi Devrimi ile hammadde arayışı başlamış ve bu da “emperyalizmi” doğurmuştur. Bunun sonucunda toplumlar arası işgal, savaş ve sömürü gözlemlenmiş ve hâlâ gözlemlenmektedir.

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devriminin içinde yer alan insanlar olduğumuzu bana düşündüren Bilgi veya Bilişim Devrimi’nin temelleri Sanayi Devrimi’ne dayanmaktadır. Bilişim Devrimi’ni Sanayi Devrimi’nden ayıran şey ise hiç kuşkusuz “internet” olmuştur. İnternetin bulunmasıyla kıtalar arası iletişimin boyutları değişmiş, iş modelleri evrilmiş ve yeni, sosyo-ekonomik bir dünya oluşmuştur. Fırsat eşitliğinin sağlanmasında büyük rol oynayan Bilişim Devrimi sayesinde insanlık, her bilgiye bir tık kadar yakın hale gelmiştir. Hayatında hiç gitmediği bir yere e-ticaret yaparak etki alanını genişletebilme fırsatı bulmuştur. Bu dönemde ilgi odağı “Bilgi Ekonomisi” olmuştur.

Bir finansal yapının değerlemesi artık bilgisi üzerinden yapılmaya başlanmıştır. Örneğin, internet devlerinin veri toplayan ve veriyi işleyebilen firmalara dönüşmeleri, bilginin paradan daha değerli hale geldiğini kanıtlamaktadır. Ek olarak, bugünlerde adlarını sıkça duyduğumuz iki Türk bilim insanı Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin kurduğu BioNTech firmasının değeri 20 milyar Euro’yu aşmıştır. Bilgi çağında bilgiyi işleyen ve somutlaştırabilen firmalar ekonomik anlamda rağbet görmektedir.

Bu üç devrim, insanlığın hayatta kalma becerilerinde sıçrama yaptığı üç büyük dönüm noktasıdır. Bu dönemlerin her birinde insanların yaşayış biçimleri değişmiş; sosyal, ekonomik ve ruhsal anlamda arayış ve hedefleri farklılaşmıştır. Ekonomik temeller de bu dönemlere göre her zaman şekil almış ve evrilmiştir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir